FOTOĞRAFÇI OLMAK
Fotoğraf, insan hayatı içinde vazgeçilmez bir yerdedir. Nedir fotoğraf? Ne ifade eder bizlere? Bu sorulara çeşitli cevaplar verilebilir. Eskiden fotoğraf makineleri yokmuş, insanlar çevrelerinde gördüklerini, doğada olanları kaydetme ve gelecek nesillere akarmak için mağaralara resimler çizerlermiş. Mesela, bulunan ilk en eski duvar resimleri üst paleolitik döneme tarihlenen İspanya'nın kuzeyinde ki Altamira mağarasındadır. Zamanla fotoğraf makinesi icadı gerçekleşmiş. Ve bu icat 1816 yılında Joseph Niepce tarafından gerçekleşmiş. Fotoğraf aşkı bambaşka bir duygudur. Zamanı durdurabilen tek icattır fotoğraf makinesi. Fotoğraf çekmek huzur verir, haz verir, geçmişe götürür insanı. Fotoğrafçı olmak sadece bir meslek değildir. Sanatçı olmaktır fotoğrafçı olmak. Gördüğün her şeyi sanata çevirebilmektir. Her yüz, her insan ve her şehir beyinlerde bir fotoğraf karesi oluverir farkına varmadan. Fotoğrafçı gittiği her yere taşır bu engin duyguyu. Bir martının simit kapışı ya da bir kar tanesinin yere düşüşünü gördüğü her şeyi yakalamaya çalışır fotorğafçı. Amaç, zamanı tüketmek değil zamanı durdurabilmektir. Eski tip film kameraları ile başlamış önce, dahas sonra gelişmiş fotorğaf makineleri. Elle taşınabilecek boyut haline gelmiş. Ucu bucağı yoktur lenslerin, fotoğraf makinelerinin. O kadar gelişmştir ki, amaç zamanı durdurmaktan bir adım öte gitmiştir. Artık zamana hükmetmek hayata kendinden bir şeyler katmaya çalışır fotoğrafçı. Hobi olarak başlanılan bu tutku vazgeçilmez bir amaca dönüşür.
Sonuç olarak;
Bazen insan yaşadığı anları hissetmek ister yeniden, işte o zaman fotoğraf girer devreye.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder